Bu haber kez okundu.

Hayata Tutunmaya Çalışıp Meslek Öğreniyorlar
banner229
Siirt Türk Telekom Çok Amaçlı Özel Eğitim Merkezi'nde, engelsiz hizmetiyle 172 öğrenci normal hayata adaptasyon uyum ve meslek edinmeyi öğreniyorlar.
Türk Telekom tarafından yapılan 2009 yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren merkez, özel çocuklar için birer umut ışığı haline gelmiş. Konuşma, işitme, zihinsel, fiziksel engelli ya da otistik 172 öğrenci bir yandan fizyoterapistler eşliğinde rehabilite ediliyor, bir yandan da çeşitli atölyelerle toplumda "var olma" mücadelesi veriyor.
Fen Laboratuvarı, Bilgisayar sınıfı ve 40 özel eğitim ve rehabilitasyon dersliğinin bulunduğu merkezde engelli grubuna göre her birey, kendi alanında eğitime tabi tutuluyor. Zihinsel engelliler içinse meslek eğitim ile iş uygulama programları uygulanıyor.
"Engelsiz bir dünya" için merkeze gelen bireyler, dekoratif el sanatları ve mobilya ve iç mekan tasarımı branşlarında gerçekleştirilen atölyelerde beceri kazanarak hem hayata tutunmayı hem de üretici bir vatandaş olmayı öğreniyor.
Müzik dersinde çeşitli enstrümanı çalarak hayata gülümseyen öğrenciler, sporda, görsel sanatlarda ve drama derslerinde yeteneklerini sergiliyor. Özel öğrencilerin aileleri ise çocuklarının kimseye bağımlı kalmadan hayatlarını sürdürebilmelerini istiyor.
- Öğrenciler aile bütçesine katkı sunabilecek
Merkezde kendilerine yeni bir dünya oluşturan öğrencilerin ortak özelliği ise yeni bir şeyler öğrenmek istemeleri. Renkli görüntülerin yaşandığı merkezde galoş üretimini öğrenen öğrenciler daha sonra kendileri de kuracakları bir tesiste galoş üretimi yaparak aile bütçelerine katkı sunabilirler. Öğrencilerin en çok ilgisini taş boyama, ahşap boyama ve deriden takı yapma çekiyor.
- "Öğrenci toplum içerisinde kendini kabul edilebilir bir hale geliyor"
Türk Telekom Çok Amaçlı Özel Eğitim Merkezi müdürü Süleyman Yılmaz, esas amaçları merkezdeki özel gereksin imli bireylerin bundan sonraki hayatlarını idame ettirmeleri için gerekli olan el becerilerini ve öz bakım becerilerini kazanmalarını sağlamak olduğunu söyledi.
Öğrencilerin merkezden mezun olduktan sonra kendi hayatlarını idame etmeleri için bir meslek sahibi olmaları birinci derecedeki amaçlarından biri olduğunu dile getiren Yılmaz, "Öğrencilerimizin yeteneklerini ön plana çıkararak, el becerilerinin daha da güçlendiğini görebiliyoruz. Sadece el sanatları atölyesinde değil, resim atölyelerindeki çocukların çok güzel resimler yapabildiğini ve ulusal anlamdaki resim yarışmalarında da dereceye girdiklerini görebiliyoruz ve bu yüzden biz onları özel gereksinimli bireyler olarak görüyoruz ama aynı zamanda yeteneklerini de olduğunu görebiliyoruz.
Bizim eğitimimizi alan bir öğrenci toplum içerisinde kendini kabul edilebilir bir hale geliyor. Öncelikli amaçlarımızdan biri de budur" dedi. Özel çocukların kendi gruplarıyla beraber olmaları onlara bir motivasyon ve öz güven elde edilebildiğini vurgulayan Yılmaz, öğrencilerin merkezde mutlu olması onları da daha hızlı hayata hazırlamakta olduğunu görebildiklerinin altını çizdi.
Merkezde mobilya ve iç mekan tasarım öğretmeni olarak görev yapan İdris Keyik, merkezde iş eğitimi ve mesleki ahlak eğitimi dersine girdiğini, öğrencilerin kısaca öğrenme güçlülüğü çeken özel eğitime gereksinim duyan bireyler olduğu için eğitim planlamalarını yaparken öğrencilere öz güvenlerini kazandırıp hayatta tek başlarına kendilerine güvenecek şekilde iş yapmalarını hedeflediklerini söyledi.
Sadece bir işte çalışmak değil, okul ortamı, çarşı veya bir yere gittiği zaman her ortamda kendine güvenen bireyler yetiştirmek ve bireylerin bağımsız öz yaşam becerilerin üzerinde çok durduklarına işaret eden Keyik, "Öğrencilerimize onların yapabileceği şekilde el işleri yaptırmaya çalışıyoruz. Kıl testeresiyle kahve tepsisi, kalemlik, ayna çerçevesi, galoş yaptırıyoruz. Okulumuzun kendi ihtiyaçları olan dolaplarını, panolarını öğrencilerimizle beraber yapıyoruz.
Öğrencinin durumuna uygun bir eğitim verdiğimiz zaman öğrenci o işi yapabiliyor yani kesinlikle bu öğrenciler bir şey yapamazlar değil, yeter ki onlara uygun güzel bir (B) planı hazırlayalım" dedi.
Bilgi eksikliğinden dolayı öğrencilere dışarıdan çok farklı bir gözle bakıldığına dikkat çeken Keyik şöyle devam etti: "Halbuki öyle değildir sadece öğrencilerimizde öğrenme güçlülüğü var. Yani diğer öğrencilerin bazen bir şeyi 1 saatte öğreniyorsa bizim öğrencilerimiz 1 gün, 1 hafta, 1 ayda ve belki de bir senede öğrenebiliyorlar.
3 Aralık dünya engelliler gününde daha çok sesimizi duyurup halkımızı ve kamuoyunuzu bu konuda biraz daha bilinçlendirdiğimiz zaman bu öğrencilerin eğitilmesi de çok daha kolay oluyor. Çünkü bireylerin yetiştirilmesi tek taraflı olmuyor, bir tarafta öğretmen var ama birde diğer taraftan da çevrenin, ailenin ve toplumunda etkisi çok önemlidir." Keyik, merkezden mezun olan bazı öğrencilerin girdikleri E KPSS sınavıyla kamuda işe başladığını kaydetti.
Merkeze gelen öğrencilerden Muhammed Bakışkan, galoş, aynalık, kutu kalem ve dolap yaptıklarını ve bir iş yapmayı öğrencileri için kendilerini mutlu his ettiklerini söyledi.
Okulda bir arada yaşamayı öğrendiklerini ve insanlara karşı sevgi ve saygıyı kazandıklarını belirten Bakışkan, okula gelmezse hiçbir şey öğrenemeyeceğini ifade etti.
- "Ailem izin verirse öğrendiklerimle bir işyeri açıp kazanç sağlamak isterim"
Galoş yapan öğrencilerden Elif Al, hayali kendisi gibi özel olan öğrencilere eğitim vermek olduğunu söyledi. Al şöyle konuştu: "Galoş yapıyoruz ve ilk başladığımızda kalemlik yaptık, dolaplar, tepsiler yapıyorduk ve bütün bunlar bizi çok mutlu ediyor.
Buraya gelmeseydik kötü bir hayat yaşardık, bir şey öğrenemezdik. Buradan mezun olduğumda eğer ailem izin verirlerse burada öğrendiklerimle bir işyeri açıp kazanç sağlamak isterim ve aslında ben burada öğretmenlerime özenerek ilerde benim gibi özel çocuklara öğretmen olarak bu el işleri konusunda eğitmen olmak istiyorum."
- "İlgi alanlarına göre yön verelim"
Merkezde görevli Dekoratif Sanatlar Öğretmeni Dilan Anar ise, çekimser olarak göreve başladığı okulda özel öğrencilerin normal çocuklardan hiçbir farklı olmadığı gördüğünü anlattı. Özel çocuklara ilgili alanları tespit edip bu olanları üzerinden eğitim verildiği taktirde yapamayacakları bir şey olmadığını aktaran Anar, "Normal Meslek liselerine de gitsem aynı şeyi göstereceğim ki burada benim istediğim her şeyi yapabiliyorlar.
Zaten ben yaptıklarımın daha fazlasını normal bir düz lisedeki öğrencilere de yaptıramam. Yeter ki toplum içerisinde onlara sahip çıkalım ve ilgi alanlarına göre yön verelim" dedi.
Öğretmenlerin desteğiyle deri üzerine çalışma yaptığını öğrendiğini belirten öğrencilerden Kerim Esmeray, mezun olduktan sonra deri üzerine bir dükkân açmayı düşündüğünü ifade etti.
Esmeray şunları ifade etti: "Bir deri dükkânım olur, derilerle mesela bileklik, kemer ve daha bir sürü şey yaparım. Burası benim için çok iyi bir ışık oldu. Çünkü burası diğer okullardan daha güzel. Bu okula gelmeseydim hayatım berbat olurdu bütün bunları öğrenemezdim, mesela cahil kalırdım ve sokaklardan dışlanırdık."
Öğrencilerden Nurullah Gök de okullun kendisi için iyi bir kazanım olduğunu, spor takımına girdiğini ve bir sen sonra bir meslek sahibi olarak mezun olacağını belirtti.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.