Miraç ;Hz.Muhammed’in geceleyin Mescid-i Haram’dan Burak adı verilen binek üzerinde kudüsteki Mescid-i Aksaya götürülmesini ifade eder.
Bugün mübarek Miraç Kandilini bir kere daha idrak etmenin mutluluğunu ve Maraş merkezli depremin hüznü ile birlikte yaşıyoruz.Recep ayının 27.nci gecesi sevgililer sevgilisi Peygamberimiz Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksaya götürülmüştür.Oradanda hiç bir insana nasip olmayacak bir şekilde zaman ve mekan mefhumları aşılarak göklere yükseltilmiş,burada pek çok manevi makam ve mevki kendisine gösterilmiş,varlık ufuklarının üstüne çıkarılarak yüce Allah'ın huzuruna varmıstır.
Gecenin çok kısa bir anında iki safhada cereyan bu manevi yolculuğa İsra ve Miraç mucizesi,bu geceyede Miraç Kandili diyoruz.Şüphesiz Miraç HZ.Peygamberin en büyük mucizesidir.Bunu akılla izah etmek mümkün değildir.Bu bir iman meselesidir.Miraç hadisesi bizler için çok önemli işaret ve mesajlar içermektedir.
Rahmet ve hikmetlerle dolu olan bu gecenin en önemli hususlarından biriside HZ.Peygamberin (S.a.v) Yüce Allah'tan bizatihi vasıtasız olarak Vahi almasıdır.
Öyle ki Miraç Kandili ikinci bir Kâdir Gecesi hükmündedir.Böyle gecelerde manevi kazanç birden bine çıkar.
İsra ve Miraç olarak ifade edilen bu gecede beşeri olan bütün perdeler kaldırılmış,idrak ötesinde ve ilahi ölçülerle meydana gelmiş bir lütuftur ve bu lütuf ve bu lütuf ve ihsanlar sadece Hz.Muhammed(S.a.v) ve onun ümmetine nasip olmuştur. Önceki yazılarımda Miraç'ta neler olmuştur onlardan kisada olsa bahsetmiştim.
Şimdi izin verirseniz millet olarak bizleri derinden sarsan ve millet olarak hepimizin korktuğu ama sadece bazılarının gömüldüğü Kahramanmaraş merkezli;
Kahramanmaraş,Gaziantep,Malatya,Adıyaman,Hatay,Osmaniye, Diyarbakır,Şanlıurfa ve Adana illerini ve birçok ilçelerini neredeyse yok eden Cumhuriyet tarihinin en fazla yıkım ve can kaybının olduğu bir depremden ve bu depremde millet olarak topyekûn bir Çanakkale ruhuyla nasıl seferber olduğumuza biraz değinelim.
Millet olarak ulus olarak çok zor günlerden geçiyoruz.Bu yıkıma karşı en büyük gücümüz milletin dayanışması,Devletle el ele yaralarin sarılması,15 Temmuz'da darbecilere karşı canlarını ortaya koyanlar,bugünde ayakta,fedakarca elinde ne varsa ortaya koyuyor ve depremzedelerle paylaşıyor.Gencinden yaşlısına,memurundan iş dünyasına her kesim depremzedelerin imdadına yetişti,yardımlar adeta yarışa dönüştü.
Mehmetcik,Emniyet,Jandarma,Afad ve nice nice isimsiz kahramanlara esnaf maden işcisi itfaiyeci memur öğretmen ve daha binlercesi eklenerek bir gönüllü ordusu oluştu."Bu bir iman meselesi"değilde nedir bu millet gücünü yaradanindan ve kainatın efendisi Hz Muhammed(S.a.v)den alır.Damla damla katkılar Diyarbakır'da ,Kahramanmaraşta ,Şanlıurfada,Hatay'da ,Gaziantep'te,Malatya'da ,Adıyamnada ,Osmaniye'de Adana'da ve Kilis'te bir yardım seline dönüştü
Türkiye'nin dört bir yanında gösterilen bu toplumsal refleks bizleri bir kez daha Hz Muhammed'in(S.a.v)min ümmeti ve bu ulusun bir ferdi olmanın gururunu yaşattı. Acılarını taa yüreklerimizin içinde hissettik.Herkesin aynı anlayış ve aynı kaygıyla hareket ettiği ve aynı amaç etrafında buluştukları bir yolculuktu.
Canları pahasına görev yapan bütün arama kurtarma ekiplerinin enkaz altından canlı çıkarırken sevinçlerine ve cansız çıkardıkları da ise hüzünlerine şahit olduk ve o acıyı içimizde hissettik.
Son yüzyılın doğal afeti dediğimiz bu depremle ülkemiz tabii ki her yönüyle büyük bir travma yaşadı. Neredeyse savaş noktasına geldiğimiz bazı ülkelerin ülkemize ilk arama kurtarmalarını ve insani yardımlarını göndermeleri ise İnsan ve can faktörünün her şeyin üstünde olduğunu bir kez daha gözler önüne serildi.
Miraç dedik İsra dedik Peygamber efendimiz(S.a.v)mucizesi dedik;
128 saat aç kalsa ölecek diye korktuğumuz bebeği 128 saat hayatta kalması Alemlerin Rabbinin bir mucizesi değil mi.?
Enkaz altından çıkarılan bir çocuğun aç değilim bir abla bana yedirdi içirdi benimle oyun oynadı siz gelince o gitti dediği Alemlerin Rabbinin bir mucizesi değilmiydi? Arama kurtarma ekibine benim iki çocuğum burda enkazın altında onlara koordinatlarını dahil veren anne verdiği bilgiler doğrultusunda kurtarılan iki yavrunun annemizin 4 yıl önce vefat etmesi demeleri.Bu Alemlerin Rabbi’nin bir mucizesi değilmi?
Belkide onlarca ve yüzlerce benzeri mucizeler.
Miraç Kandilinde bire bin dedik.
Ey çaresizlerin yardımına yetişen ALLAH'IM
Ey merhametlilerin en merhametlisi,
Ey kudreti her şeye yeten ALLAH'IM!
Kudretinin hakkı için, Azametinin hakkı için,
Merhametinin hakkı için,İsmi Azamın hakkı için,
Peygamber efendimiz(S.a.v.)in nuru hakkı için
Bu mübarek üç ayların ve mucizelerin mucizesi Miraç Gecesi hakkı için, Ekiplerimize,Milletimize Devletimize güç kuvvet ver. Vefat eden Kardeşlerimize Allahtan rahmet,yaralılara şifa.Ailelelerine Sabri Cemil ihsan eyle.
Allah'ım sen bizim Rabbimizsin.Senden başka ilah yoktur.Sadece sana sığınır ve senden yardım dileriz. Her şeyin idaresi Yed-i kudretindedir.Allahım bizleri senin doğru ve hak yolundan ayırma
Ya Rabbim!
Dua edenlere cevap veren sen,
Izdırapları dindirip ihtiyaçları gideren sen,devrilenleri kaldırıp doğrultan sen,çatlayıp kırılanları sarıp sarmalayıp tedavi ettiren sensin.
Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı!nefsanilik ve gaflet ibadetlerimizin Mana ve özünü alıp götürdü; Samimiyetsizlik dualarımızın kolunu kanadını kırdı.Sinelerimiz bomboş düşüncelerimiz tutarsız ,kalbi ve ruhi hastalıklarımız bizi yere sermek üzere. Var edende sensin yok edende sen ;
Duyduklarımızı duyamaz ve bize iman etmemizin neşesini tattırmasaydın şu an soylediklerimizi mırıldanamazdık
Ya Rabbim bizi bize sensiz bırakma. Bu gece kendimize,ailemize,sevdiklerinize,milletimize,
devletimize ve tüm ümmeti Muhammed'e çok dua edelim. Üç ayların ve bu mübarek gecenin hayırlara vesile olmasını cenabı Allah'tan dilerim.
Kalın sağlıcakla..
