Bu haber kez okundu.

Dr.Aybüke Kevser Halaç’tan Sağlıklı Bir Gebelik İçin Bu Testleri Yaptırın!
banner229

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aybüke Kevser Halaç,Sağlıklı bir hamilelik sürecine başlamak için gebeliğe karar verildiğinde bir kadın doğum uzmanı ile görüşerek bilinçli olarak bu döneme girmek gerektiğini söyledi.

Gebelik oluşmadan ideali 3 ay öncesi ,minimum 1 ay önceden folik asit desteğine başlamak sağlıklı bir bebek gelişimi için oldukça önemlidir.

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aybüke Kevser Halaç Hamilelik öncesinde demir eksikliği durumunun saptanması ve gerekirse demir takviyesi için Hemogram denilen Kan sayımı testi, gebelikte mevcudiyeti durumunda bebeğin zeka gelişimini etkileyebilen, düşüklere yol açabilen tiroid hastalığının önceden tesbiti için TSH testi, Toxoplazma, Rubella gibi gebelikte aktif olma durumunda hamileliğin sonlandırılmasını gerektirebilecek enfeksiyonların erken dönemde tesbiti ve tedavisi, geçirilmemişse önlem amaçlı aşı planı yapılması için bu testlerin yapılması, kan uyuşmazlığı durumu için anne -baba kan grupları, Hepatit B, HIV testleri, Tam idrar tahlili , Rahim ağzı kanser tarama testi (Smear)yaptırmak gerekmektedir.

Adet gecikmesi ile yapılan gebelik testi pozitifliği sonrasında da erken dönemde gebeliğin rahim içerisinde yerleşip yerleşmediğinin kontrolü için jinekologa başvurulması önemlidir.

MENOPOZ

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aybüke Kevser Halaç Günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerde tahmin edilen insan ömrü kadınlarda 85 yaşa kadar yükselmiştir. Dünyada ortalama menopoz yaşı 51 olarak kabul edilmektedir. Türkiye'de ise 48 yaş civarındadır. Bu göz önüne alındığında kadın yaşamının ortalama üçte biri menopoz sonrası dönemde geçmektedir.

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aybüke Kevser Halaç Menopoz, over fonksiyonlarının durmasına bağlı olarak adetlerin kalıcı olarak kesilmesidir. Menopoz yaşını etkileyen en önemli faktör genetiktir. Bunun dışında doğum sayısı, vücut kitle indeksi, sosyoekonomik koşullar, geçirilmiş yumurtalık cerrahileri de menopoz yaşını etkileyebilmektedir.

Sigara kullanımının da menopoz yaşını 2 yıl öne çektiği ileri sürülmüştür. 40 yaş öncesinde ortaya çıkan menopoza erken menopoz ya da prematür over yetmezliği denir. Toplumda %0.3-0.9 arasında görülmektedir.

Menopoza bağlı hormonal değişikliklerin adet düzenine yansıması menopozdan yaklaşık 3-4 yıl önce oluşur. İlk önce siklusta belli belirsiz bir kısalma sonrasında ise siklusta uzama görülür. Adetler gecikmeli olmaya başlar. FSH>25 olması menopoza geçiş dönemini gösterirken, FSH>40 olması menopoz olarak değerlendirilir.

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aybüke Kevser Halaç Menopozda en sık görülen şikayetlerden biri ateş basmasıdır. Toplumda % 60-85 arasında görülür. Genellikle 2 yıl içinde görülmesine rağmen %10 hastada 10 yıldan uzun sürer.

Menopoz döneminde derinin incelmesi, vajinal kuruluk da görülebilmektedir. Yine idrar kaçırma şikayeti menopoz sonrası dönemde artar. Bir çalışmada 60 yaş üzeri hastalarda %29 oranında idrar kaçırma saptanırken, bu hastaların %70'inde şikayetlerin menopoz sonrası dönemde başladığı belirtilmiştir.

Uyku bozuklukları ve depresyon da menopoz sonrası dönemde daha sık görülmektedir.

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aybüke Kevser Halaç Östrojen eksikliğinin kemik kaybına neden olduğu bilinmektedir. Menopoz sonrasında osteoporoza yani kemik erimesine ilerleyen kemik kaybı önemli bir problemdir. Bu dönemde %35 hastada kemik erimesi görülebilmektedir. Bir kadının yaşam boyu oluşan kemik kaybının %75'i menopoz sonrası dönemde olmaktadır.

Menopoz hormon replasman tedavisi verilsin ya da verilmesin önemli risk artışlarının olduğu bir dönemdir. Bu dönemde yaşam şeklinin düzenlenmesi, düzenli egzersiz yapılması ve beslenmeye dikkat edilmesi önemlidir. Bu dönemde her kadın düzenli aralıklarla kontrol altında tutularak, düzenli jinekolojik muayene, ultrason ile değerlendirme ve meme kontrolleri yapılmalıdır.

İDRAR KAÇIRMA

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aybüke Kevser Halaç Sağlıklı bir kadın idrarını istediği zaman ve istediği yerde yapabilmelidir. Üriner inkontinans yani idrar kaçırma durumu ise; kişinin bu kontrolü kaybederek ani ve istem dışı olarak idrarını yapması olarak tanımlanır.

İdrar kaçırma sık karşılaşılan ve özellikle 30 yaş üstü kadınların %30-40'ını etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Ancak maalesef sosyal ve hijyenik bir problem olduğundan hastalar genellikle bu şikayetlerini fazla dile getirmeyip yedek çamaşırlar, emici pedler, sıvı alımını azaltma ve evden uzaklaşmama gibi geçici tedbirlere başvurmayı tercih ederler.

Bu durumun normal yaşantının bir parçası olduğunu düşündüklerinden kalıcı bir çözüm amacı ile doktora başvurma sayıları da çok yeterli değildir.

Sonuçta hastalar giderek sosyal toplantılardan uzaklaşır, özgüven kaybı yaşarlar. Bu da sosyal iletişimlerini, cinsel yaşantılarını ve duygusal sağlıklarını derinden yaralar. Kızgınlık, üzgünlük, utanç durumundan depresyona kadar değişen birçok duygu durum bozukluklarına neden olur.

PEKİ İDRAR KAÇIRMA NEDENLERİ NELERDİR?

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aybüke Kevser Halaç Hamilelik, doğum, menopoz gibi kadınlara özgü süreçler, mesane, üretra ve bu organlara destek sağlayan kasların yıpranması ve zayıflaması bu durumun temel nedenlerindendir. Bunların dışında aşırı kilolu olmak, uzun dönem (kronik) kabızlık problemi, diyabet ve multiple skleroz gibi sistemik hastalıklar da idrar kaçırma problemine neden olabilir.

Idrar kaçırma tipleri genel olarak gülme, öksürme, egzersiz gibi ani basınç artışlarında oluşan stres inkontinans veya hastanın aniden sıkışma hissi yaşayıp kontrolsüz bir şekilde idrarını kaçırdığı sıkışma tipi inkontinans veya her iki tipin de mevcut olduğu karma tip inkontinans olarak gruplanır.

Kalp yetmezliği, bazı karaciğer hastalıkları, hipertansiyon, böbrek rahatsızlıklarında kullanılan diüretik tarzı ilaçlar, kafeinli içecekler, idrar yolu enfeksiyonları da kısa süreli idrar kaçırma problemleri yaratabilir.

İDRAR KAÇIRMA TANISI NASIL KONULUR?

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aybüke Kevser Halaç Hastanın şikayetlerinin ve öyküsünün detaylı bir şekilde sorgulanması, fizik muayenesinin yapılması ve sonrasında gerekli ise idrar testi, ultrason, mesane stres testi, sistoskopi veya ürodinami gibi testler ile tanı konulabilir.

İDRAR KAÇIRMA TEDAVİ EDİLEBİLEN BİR DURUM MUDUR?

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr.Aybüke Kevser Halaç Tedaviye öncelikle hastanın evde yapacağı kegel egzersizleri, mesane eğitimi, kafein, karbonat, alkol tüketiminin azaltılması ve sigara kısıtlaması, daha çok lifli gıda ile beslenme gibi yaşam alışkanlıklarının gözden geçirilmesi ile başlanır.

Bunlar ile sonuç alınamaz ise idrar kaçırmanın şekline göre ilaç tedavisi düzenlenebilir. Ayrıca dolgu ajanları veya cerrahi askı yöntemleri uygulanarak genel anesteziye gerek kalmadan bölgesel anestezi ile günü birlik işlemlerle tedavi planlanlamaları yapılabilir ve hastanın işeme kontrolu tekrar sağlanabilir.

Idrar kaçırma problemi olan kadınlar şunu bilmeliler ki, bu durumla yaşamaya alışmak zorunda değiller. Uygun destek ve tedavi alındığında; idrar kaçırma problemlerinde ve dolayısı ile yaşam kalitelerinde çok ciddi seviyelerde düzelme sağlayabilirler.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.