32. Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz’in 1867 yılında gerçekleştirdiği ve 47 gün süren Avrupa seyahati tüm Osmanlı tarihi içinde mühim mevzulardandır. 

Tarihçi yazar Gündüz Vassaf’ın aktardığına göre aslında Sultan Abdülaziz bu seyahati boyunca yabancı ülke toprağına ayak basmamıştır. 

Şöyle ki; Sultanın seyahati İstanbul’daki ulema arasında ciddi tartışmalara da sebebiyet vermişti. Zira Osmanlı’nın egemen olduğu topraklar “Darü’l-İslam”, Avrupalıların toprakları ise “Darü’l-Harp”ti. Ve bir Osmanlı Sultanı Darü’l-Harbe ancak gaza için gidebilirdi. 

Bu mesele saray etrafında uzun süre tartışılmış ve son derece zekiyane bir öneri ile bu sorun kökünden hal edilerek ve Sultan Abdülaziz Avrupa’ya ziyaretini gerçekleştirmiştir. 

Sultan Abdülaziz’in seyahatinde giyeceği ayakkabılarının tabanı açılarak, taban ile mostrası arasına İstanbul toprağı serildikten sonra taban tekrar yapıştırılır ve dikilir.
Böylelikle padişah o ayakkabılar ile dünyanın neresine giderse gitsin kendi toprağına basmış olacak ve kendi toprağından dışarı bir adım bile atmamış olacaktır.

Altı asırlık Osmanlı tarihi içinde böyle bir hadisenin ancak Sultan Abdülaziz devrinde gerçekleşmiş olması akıllara ilk olarak sebeplerini getiriyor elbette. 

Seyahatin görünürdeki sebebi Fransa İmparatoru Üçüncü Napoleon’un Sultan Abdülaziz’i Milletlerarası Paris Sergisine davet etmesidir. Ancak Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki topraklarında meydana gelen milliyetçi ve ayrılıkçı hareketler, Girit’teki karışıklıklar ve bunların Avrupalı devletler nezdinde kabul görülerek desteklenmesi, Rusya ile son dönemdeki ilişkiler seyahatin asıl sebebini başka yöne kaydırmış, seyahatin süresini ve gidilen ülke sayısını arttırmıştır.

Sultan Abdülaziz’in ayakkabılarının tabanına serilen bu toprak sayesinde İstanbul, Avrupa’nın birçok köşesini gezmiş olan tek dünya kentidir:))

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Mehmet Beytul 5 ay önce

Allah razı olsun teşekkür ederim başarılar dilerim selamlar

Avatar
idris Akçakale 5 ay önce

mükemmel bir hikaye abi kalemine yüreğine sağlık ellerin dert görmesin

Avatar
Abdullah Ayyıldız 5 ay önce

Hocam çok teşekkürederim böyle tarihleri bize sundugun için