ZAM deyimi, herkesin nefret ettiği sevimsiz bir deyimdir ve 2 yıl öncesine kadar ülkemizde vatandaşın böyle bir deyimi duymamasının sağlanacağı en yetkili ağızlarca dile getirildiği halde, son günlerde arka arkaya gelen zamlar, vatandaşın bu konudaki tepkisini nefrete dönüştürmüş bulunuyor.
Süslü söylemler ve bu gerçeği görmezlikten gelen boy gösterilerinin umursanmadığını, dile getirilen ifadelerden anlıyor ve feryat edenlere hak veriyorum. “Petrol ürünlerine yapılan zamlar, iğneden ipliğe her şeye zam demektir. Çalışanların ve emeklilerin ücretlerine yapılan çay kaşığı oranındaki zamlar, kepçe ile geri alınarak çoğunluğun mağduriyetine yol açılıyor. Halkımız, artık bu mağduriyeti ve bu mağduriyetin nedenlerini çok iyi bildiklerinden, süslü söylemlerin ve boy gösterilerinin bu gerçeği değiştiremeyeceğinden söz ediyor..” diyenler, arka arkaya yapılan zamların, “ülke ekonomisinin sağlıklı olmadığı”nın göstergesi olduğu görüşünü de paylaşıyorlar.
Her alandaki savurganlıkları önlemek suretiyle halkı zamlar altında ezmemenin mümkün olduğuna da işaret eden vatandaşlar:
“Halkımızın refahsızlık çilesi yetmiyormuş gibi, yüz binleri en iyi şekilde beslemeye çalışanlar, bunun insanlık yönü yanı sıra haksızlık yönünü düşünmüyorlar mı?..” diye de tepki gösteriyorlar. Bu tepkilere hak vermemek, vatandaşımıza haksızlık olur diye düşünüyorum.
Gerçekten esnafın çilesi hiç bitmiyor Ömer Bey, güzel bir konuya değinmişsiniz. Başarılar.