Bu haber kez okundu.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunun 76. Toplantısı Yapıldı
banner229
 Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun (KPK) 76. Toplantısı, TBMM Tören Salonu'nda yapıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Komisyon Eş Başkanı Afif Demirkıran geçen sene Mayıs ayında yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden sonra Avrupalı dostlarının Türkiye'de ilk toplantısını yaptığını hatırlattı.

Avrupa Birliği üyeliğinin kendileri için sadece bir dış politika hedefi olmadığını ifade eden Demirkıran, halkın huzur ve refahını artırmayı, ekonomik ve sosyal durumunu iyileştirmeyi, daha fazla demokrasi, insan hakları seviyesinde olan bir ülkede yaşamayı hedef aldıklarını dile getirdi. "O nedenledir ki şartlar ne olursa olsun, fasıllar açılsın ya da açılmasın biz kararlı bir şekilde AB hedefindeki çalışmalarımızı yapmaktayız ve yapmaya devam edeceğiz" diye konuşan Demirkıran, 2005'te başlayan müzakere sürecinin arzu edilen şekilde yürümediğini vurguladı. Demirkıran, şöyle devam etti:

"Biz eğer AB ile bütünleşeceksek, AB'nin global bir aktör olmasını istiyorsak bu sürece bir ivme kazandırmamız lazım. Son 1,5 yıldır herhangi bir fasıl açılmadı. Şimdi 17. faslın açılması bekleniyor. Yeterli mi? Hayır. 23 ve 24. fasılların da bir an evvel açılması lazım. Avrupa'nın enerji güvenliği Türkiye'nin konumuna bağlıdır. Dolayısıyla enerji faslının bir an önce açılması gerekiyor. Bunun için ise AB'nin bir irade göstermesi ve Türkiye'nin önündeki engelleri kaldırması gerekiyor. Ancak o zaman süreç arzu edilen şekilde ilerler."

AP Türkiye Raportörü Kati Piri'nin hazırlamakta olduğu 2014 yılı Türkiye ilerleme raporuna da değinen Demirkıran, bu raporun içeriğinin genelinde dengeli, yapıcı bir üslupla hazırlandığını ancak rapor hazırlandıktan sonra 442 değişiklik önergesi verildiğini ve bunların bir kısmının önyargı, yanlış bilgilere dayalı olduğunu anlattı. Demirkıran, "Bu önergeler raporun ruhunu zedelerse, rapordan elde edeceğimiz faydayı ortadan kaldırır, bir hiç mesafesine koyar" ifadelerini kullandı. Bu durumun Türkiye'de AB'ye karşı olan kişi ve kurumların elini güçlendirdiğini söyleyen Demirkıran, Mayıs ayı ortalarında AP'de görüşülecek raporun mevcut halinden daha da iyileştirilerek nihayetlendirilmesinin ilişkilere daha çok katkı sağlayacağını kaydetti.

Diğer Eş Başkan Manolis Kefalogiannis de Ankara ziyaretlerinde enerji, Ermeni sorunu, yabancı düşmanlığı, göç, dış ilişkiler, fasılların açılması, kriterler, medya özgürlüğü, hukukun üstünlüğü konularının masaya yatırıldığını ifade etti. Kefalogiannis, KPK Toplantısında yapılacak tartışmaların da Türkiye'nin ilerlemesi ve AB kurumlarına tam üyelikle sonuçlanacağına inancını dile getirdi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 1915 olaylarına ilişkin Avrupa Parlamentosu'nda yapılan girişimleri değerlendirirken, "Bu girişimler Osmanlı İmparatorluğu'nun tüm halkı için trajik olan bir dönemini seçici bir adalet duygusu ve tek taraflı bir yaklaşımla yorumlamaktadır. Bu tür tarafgir adımlar Türk-Ermeni dostluğuna hizmet etmemekte, aksine Türkler ile Ermenilerin ortak geleceklerini birlikte inşa edebilmelerini sekteye uğratmaktadır" dedi.

Toplantıda konuşan Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Ankara Anlaşmasının üzerinden 52 yıl geçtiğini ve bu tarihin bile Türkiye'nin AB üyeliği meselesinin geçici bir heves olmadığını ortaya koyduğunu söyledi.

"Türkiye 52 yıl bu işin peşinde koşup da üye olamadıysa gündeminizde çok önemli konular var sanırım" şeklinde konuşan Çiçek, samimi bir özeleştiri yapılması halinde işin içinde doğru olmayan bir yan olduğunun farkedileceğini vurguladı. Cemil Çiçek, "Biz kendi üzerimize düşen eksiklikleri giderelim ama AB'nin de kendi eksikliklerini gözden geçirmesine ihtiyaç var" görüşünü dile getirdi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ise AB'nin her zaman Türkiye'nin önde gelen hedefi olduğunu belirtti. Bozkır, Türkiye'nin 1963 Ankara Anlaşmasını imzalayan konumuyla şimdiki konumun farklı olduğunu, bugünkü Türkiye'de AB üyeliğinin maddi değerlere ulaşmaktan çok öteye geçtiğinin altını çizdi. Türkiye'nin geçen 52 yıldır ne kadar kararlı ve sabırlı olduğunu dile getiren Bozkır, "Bizim için ekonomik açıdan elzem olmamasına rağmen bu ilişkiyi sürdürmek, Türkiye'yi insan hakları, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerde, çevre, gıda güvenliği, sosyal haklar ve başlıkları içeren tüm konularda AB seviyesine getirmek arzusudur" ifadelerini kullandı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.