İlahiyat Fakültesi Konferans salonunda düzenlenen Foruma Tunus, Suriye ve Lübnan'dan gelen konuşmacılar katıldı.
Eritre Ümmet Konferansı üyesi Hasan Selman, burada yaptığı konuşmada, geçmiş zaman ile halı hazırda yaşanılan zaman arasında bir bağlantı kurmak istediğini belirterek, "Hazreti Ömer'den misal vermek istiyorum, o Hazreti Ömer ki Farisi bile fethetti ve bu kadar muazzam olmasına rağmen devlete ait develerin ilacını bizzat kendisi yapıyordu.
Yüz seneden beri Milletlerarası Para Fonuna (IMF) borçlarından kurtulan tek İslam devleti Türkiye'dir. Arabistan dahi hem onun üyesi hem de borçlusu.
Dolayısıyla bu ödemeyi nasıl yaptığı, bu krizden nasıl çıktı? İşte başlarındaki insanların hırsızlık yapmaması ve Hazreti Ömer gibi titiz davranmalarındandır." "Başarının birinci sırrıdır İktisadi gelişme ve kalkınmadan sonra sahabe'i kiramın başarı sırrı onların bağlı bulundukları ölçüler, değerler vardır" diyen Selman şöyle konuştu: "Bu değerleri Allah resulünden öğrendiler ve yaşadılar, gittikleri devletlere örnek oldular. Hem yüksek akıl hem de Yüksek bir değer ve uygulama söz konusuydu.
Maalesef biz şuanda yüz seneden beri bir çıkmaz sokağa girmiş isek, 1917'den beri İngiliz generali Kudüs'e girdiği o tarihten itibaren böyle bir sıkıntı, böyle bir çıkmaz sokak içerisinde yaşamaktayız. Bu yüz sene içerisinde İslam ümmeti birçok şeyi Kurban verdi, yani bu kurbanlar veyahut ta verdiği bu kayıplar ümmet adına vermiş olduğu kayıplar. Yoksa Arap, Türk, Kürt ve ya şu bu meselesinden değil. Tacikistan, Irak, İranlı ve Arabistanlıyı değil bunlar tamamen ümmeti ilgilendiren büyük kayıplar vermişlerdir."
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Ümmet Partisi üyesi Hasan El Doki, İslam'dan önce Arap ve Arapların dışındakiler 3 nokta siyasi bir görüş içerisinde birleştiklerini belirterek, siyasi hayatın merkezini teşkil eden üç görüşten biri soya dayanan siyasi yaklaşım, ikincisi faydaya dayalı siyasi görüş, üçüncüsü de ırk üzerinden kurulan siyasi yaklaşım ve bunlar İslam'dan önce insanlarda teneffüs eden üç ana fikir olduğunu söyledi.
"Biz kimiz? Nereye gidiyoruz? Ne yapmamız gerekir? Gibi sorularla karşı karşıya kalıyoruz çünkü gidiş bunu gerektiriyor, bu soruların cevaplarını vermemiz gerekiyor" diyen Doki şunları ifade etti: "Ve nihayet Kuran-ı kerim geldi ve bu soruların cevabını verdi, bu soruların cevabı Ümmet fikri, cevabıyla verildi, artık burada soy, maslahat, faydacılık ve ırk bütün bunları bir tarafa iten, aşan ve Ümmetin maslahatına uygun olan bir cevap ile gelmiştir Kuran-ı kerim. Bunlar da Ümmetin birliği için, beli prensipler, kaideler, ahlaki uygulamalar, reisler, başkanlar, idareciler, bütün bunları içerisine alan bir durum söz konusudur.
İnsanlar dünyada bu hürriyetin nimetinden istifade ederken seçimlerle hükümetleri iş başına getirirken, maalesef biz Müslümanlar bir liderimizi değiştirmek için illa beş yüz bin şehit mi vereceğiz?" Tunus Türk-Arap İşbirliği Örgütü Başkanı Fuad bin Salih ise kurdukları cemiyetin ümmet kardeşliği anlamında kurulduğunu söyledi.
Salih, amaçları Arap ve Türk iş birliğini geliştirmek Müslümanların ümmet bilinciyle kardeşliğiklerini pekiştirmek olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Müminler kardeşti, fakat bu bizim bildiğimiz kardeşlik değil. Bu kardeşliğin hislerini de dile getirecek bir yapıya yükseltmemiz gerekiyor. Biz bu noktadan hareketle bu cemiyeti kurduk. Bizim hedefimiz Türkiye ile diğer ümmet mensupları arasında köprüler atmak, çünkü Türkiye son zamanlarda hakikaten siyasi, iktisadi, hukuki ve çeşitli ilerlemeler kaydetmiştir, bundan istifade etmemiz gerekir. Bizim hedeflerimizden biri de konferanslar, sempozyum ve toplantılar yaparak ümmetin dertlerini dile getirmek ve böylece uyanışı biraz daha aktifleştirmek. Elimizden geldiği kadar bu aramızdaki diyaloğu kuvvetlendireceğiz ve birbirimizle ilgimizi arttıracağız, ama her konuda."
Konuşmaların ardından Siirt Milletvekili Yasin Aktay, Siirt Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Murat Erman, AK Parti İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu ve Çok sayıda üniversite öğrencisinin katıldığı forumda, Türkiye ve Müslüman ülkelerle ilişkisi ele alındı. Soru cevap bölümüyle devam eden forumun ardından öğrenciler ve konuşmacılarla toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Eritre Ümmet Konferansı üyesi Hasan Selman, burada yaptığı konuşmada, geçmiş zaman ile halı hazırda yaşanılan zaman arasında bir bağlantı kurmak istediğini belirterek, "Hazreti Ömer'den misal vermek istiyorum, o Hazreti Ömer ki Farisi bile fethetti ve bu kadar muazzam olmasına rağmen devlete ait develerin ilacını bizzat kendisi yapıyordu.
Yüz seneden beri Milletlerarası Para Fonuna (IMF) borçlarından kurtulan tek İslam devleti Türkiye'dir. Arabistan dahi hem onun üyesi hem de borçlusu.
Dolayısıyla bu ödemeyi nasıl yaptığı, bu krizden nasıl çıktı? İşte başlarındaki insanların hırsızlık yapmaması ve Hazreti Ömer gibi titiz davranmalarındandır." "Başarının birinci sırrıdır İktisadi gelişme ve kalkınmadan sonra sahabe'i kiramın başarı sırrı onların bağlı bulundukları ölçüler, değerler vardır" diyen Selman şöyle konuştu: "Bu değerleri Allah resulünden öğrendiler ve yaşadılar, gittikleri devletlere örnek oldular. Hem yüksek akıl hem de Yüksek bir değer ve uygulama söz konusuydu.
Maalesef biz şuanda yüz seneden beri bir çıkmaz sokağa girmiş isek, 1917'den beri İngiliz generali Kudüs'e girdiği o tarihten itibaren böyle bir sıkıntı, böyle bir çıkmaz sokak içerisinde yaşamaktayız. Bu yüz sene içerisinde İslam ümmeti birçok şeyi Kurban verdi, yani bu kurbanlar veyahut ta verdiği bu kayıplar ümmet adına vermiş olduğu kayıplar. Yoksa Arap, Türk, Kürt ve ya şu bu meselesinden değil. Tacikistan, Irak, İranlı ve Arabistanlıyı değil bunlar tamamen ümmeti ilgilendiren büyük kayıplar vermişlerdir."
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Ümmet Partisi üyesi Hasan El Doki, İslam'dan önce Arap ve Arapların dışındakiler 3 nokta siyasi bir görüş içerisinde birleştiklerini belirterek, siyasi hayatın merkezini teşkil eden üç görüşten biri soya dayanan siyasi yaklaşım, ikincisi faydaya dayalı siyasi görüş, üçüncüsü de ırk üzerinden kurulan siyasi yaklaşım ve bunlar İslam'dan önce insanlarda teneffüs eden üç ana fikir olduğunu söyledi.
"Biz kimiz? Nereye gidiyoruz? Ne yapmamız gerekir? Gibi sorularla karşı karşıya kalıyoruz çünkü gidiş bunu gerektiriyor, bu soruların cevaplarını vermemiz gerekiyor" diyen Doki şunları ifade etti: "Ve nihayet Kuran-ı kerim geldi ve bu soruların cevabını verdi, bu soruların cevabı Ümmet fikri, cevabıyla verildi, artık burada soy, maslahat, faydacılık ve ırk bütün bunları bir tarafa iten, aşan ve Ümmetin maslahatına uygun olan bir cevap ile gelmiştir Kuran-ı kerim. Bunlar da Ümmetin birliği için, beli prensipler, kaideler, ahlaki uygulamalar, reisler, başkanlar, idareciler, bütün bunları içerisine alan bir durum söz konusudur.
İnsanlar dünyada bu hürriyetin nimetinden istifade ederken seçimlerle hükümetleri iş başına getirirken, maalesef biz Müslümanlar bir liderimizi değiştirmek için illa beş yüz bin şehit mi vereceğiz?" Tunus Türk-Arap İşbirliği Örgütü Başkanı Fuad bin Salih ise kurdukları cemiyetin ümmet kardeşliği anlamında kurulduğunu söyledi.
Salih, amaçları Arap ve Türk iş birliğini geliştirmek Müslümanların ümmet bilinciyle kardeşliğiklerini pekiştirmek olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Müminler kardeşti, fakat bu bizim bildiğimiz kardeşlik değil. Bu kardeşliğin hislerini de dile getirecek bir yapıya yükseltmemiz gerekiyor. Biz bu noktadan hareketle bu cemiyeti kurduk. Bizim hedefimiz Türkiye ile diğer ümmet mensupları arasında köprüler atmak, çünkü Türkiye son zamanlarda hakikaten siyasi, iktisadi, hukuki ve çeşitli ilerlemeler kaydetmiştir, bundan istifade etmemiz gerekir. Bizim hedeflerimizden biri de konferanslar, sempozyum ve toplantılar yaparak ümmetin dertlerini dile getirmek ve böylece uyanışı biraz daha aktifleştirmek. Elimizden geldiği kadar bu aramızdaki diyaloğu kuvvetlendireceğiz ve birbirimizle ilgimizi arttıracağız, ama her konuda."
Konuşmaların ardından Siirt Milletvekili Yasin Aktay, Siirt Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Murat Erman, AK Parti İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu ve Çok sayıda üniversite öğrencisinin katıldığı forumda, Türkiye ve Müslüman ülkelerle ilişkisi ele alındı. Soru cevap bölümüyle devam eden forumun ardından öğrenciler ve konuşmacılarla toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
