İstanbul Adliyesi’ndeki terör eyleminde şehit düşen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın köyü olan Kayaboğaz köyü sakinleri saldırıyı kınadı.
Merkeze bağlı Siirt-Eruh yolu üzerinde bulunan Kayaboğaz köyü muhtarı Mehmet Sıdık Yıldız, yaptığı açıklamada, Selim savcı Kiraz’ın ailesi 40 yıl önce yaşanan bir kan davası nedeniyle köyü terk ettiklerini söyledi. Kan davası dolayısıyla 2 yaşındayken ailesi Mersine göç eden Kiraz’ın okulu hayatına Mersin’de başladığını anlatan Yıldız şunları ifade etti: “Şuan köyde onun küçüklüğünü hatırlayan yok, ama ailesi çok iyi tanınıyor. Ve Helen köyde yaşayan yakınları var. Kan davası öncesi köy 85 evdi ardından köy boşaldı. Köyün boşalmasıyla 8 ev kaldı geri kalan evler 40 yıl süre içerisinde enkaza dönüştü. Ailenin durumu çok iyiydi, varlıklı bir aileydiler. Dedesinin karıştığı kan davası cami önünde çıkan kavgada bir kişinin hayatını kaybetmesi üzerine köyün bir tarafı terk etti bir tarafı kaldı. Halen köyde Savcı Kiraz’ın kan davalıları yaşıyor. Kiraz’ın da içinde bulunduğu barış 15 yıl önce sağlandı. Yaşanan saldırıyı kınıyoruz.
Bizim kardeşimiz ölmüş gibi acımız var”
Kan davasının taraflarından olan ve köyde yaşayan Fahrettin Yıldız, kan davasının 15 yıl önce barışla sonuçlandığını olaydan sonra sadece kendileri dahil 8 ailenin köyde kaldığını ifade etti. Saldırıyı nefretle kınadıklarını belirten Yıldız, şunları ifade etti: “Savcı Kiraz bizim köylüydü aynı zamanda bizim akrabamızda oluyorlar. 40 yıl önce köyde yaşanan bir kan davası nedeniyle terk ettiler. Mersin’de okudu kazandı ve savcı oldu bizim köyümüzün de okuyan doktor, öğretmenler var ama ilk ve tek savcısıydı. Ailesinin acısı bizim acımızdır. Aramızdaki kan davası vardı sonra barış sağlandı. Ailesi köyümüze gelip gidiyorlardı. Köyde halen arazileri var. Evleri 40 yıldır kimse gelmediği için yıkılmış. Dün akşam aradım babası namaz kılıyordu amcasıyla görüştüm başsağlığı diledim. Köylülerimiz toplandı şuan köyde kimse kalmamış herkes taziyeye gitti ben kaldım.
Yarın bende gideceğim.”
Savcının kendi köylülerin olmasından değil genel anlamada bu saldırı yapanları kınadıklarını anlatan Yıldız, “Biz bu olayı gerçekleştirenleri kınıyoruz. Sonuçta insandır ve candır. Herkesin sabah evinde çıktığında akşam onu bekleyen ailesi var. İster çocuk olsun isterse 50 yaşında sonuçta candır ve bunu yapanları lanetliyoruz” diye konuştu.
“Kan davasının cami önünde akraba bağı olan kendi aileleriyle Kiraz’ın ailesinin kavga etmesi sonucu yaşandı” diyen Yıldız şöyle devam etti: “O zamanlar küçüktük ama olayı çok iyi hatırlıyorum. Kiraz’ın dedesi açtığı ateşle yakınımızı kaybettik. Sonra olay husumette dönüşünce köyü terk ettiler. Daha sonra Kiraz’ında girişimleriyle 15 yıl önce iki aile arasında barış sağlandı ve köylüler gelip gitmeye başladılar”dedi.
Merkeze bağlı Siirt-Eruh yolu üzerinde bulunan Kayaboğaz köyü muhtarı Mehmet Sıdık Yıldız, yaptığı açıklamada, Selim savcı Kiraz’ın ailesi 40 yıl önce yaşanan bir kan davası nedeniyle köyü terk ettiklerini söyledi. Kan davası dolayısıyla 2 yaşındayken ailesi Mersine göç eden Kiraz’ın okulu hayatına Mersin’de başladığını anlatan Yıldız şunları ifade etti: “Şuan köyde onun küçüklüğünü hatırlayan yok, ama ailesi çok iyi tanınıyor. Ve Helen köyde yaşayan yakınları var. Kan davası öncesi köy 85 evdi ardından köy boşaldı. Köyün boşalmasıyla 8 ev kaldı geri kalan evler 40 yıl süre içerisinde enkaza dönüştü. Ailenin durumu çok iyiydi, varlıklı bir aileydiler. Dedesinin karıştığı kan davası cami önünde çıkan kavgada bir kişinin hayatını kaybetmesi üzerine köyün bir tarafı terk etti bir tarafı kaldı. Halen köyde Savcı Kiraz’ın kan davalıları yaşıyor. Kiraz’ın da içinde bulunduğu barış 15 yıl önce sağlandı. Yaşanan saldırıyı kınıyoruz.
Bizim kardeşimiz ölmüş gibi acımız var”
Kan davasının taraflarından olan ve köyde yaşayan Fahrettin Yıldız, kan davasının 15 yıl önce barışla sonuçlandığını olaydan sonra sadece kendileri dahil 8 ailenin köyde kaldığını ifade etti. Saldırıyı nefretle kınadıklarını belirten Yıldız, şunları ifade etti: “Savcı Kiraz bizim köylüydü aynı zamanda bizim akrabamızda oluyorlar. 40 yıl önce köyde yaşanan bir kan davası nedeniyle terk ettiler. Mersin’de okudu kazandı ve savcı oldu bizim köyümüzün de okuyan doktor, öğretmenler var ama ilk ve tek savcısıydı. Ailesinin acısı bizim acımızdır. Aramızdaki kan davası vardı sonra barış sağlandı. Ailesi köyümüze gelip gidiyorlardı. Köyde halen arazileri var. Evleri 40 yıldır kimse gelmediği için yıkılmış. Dün akşam aradım babası namaz kılıyordu amcasıyla görüştüm başsağlığı diledim. Köylülerimiz toplandı şuan köyde kimse kalmamış herkes taziyeye gitti ben kaldım.
Yarın bende gideceğim.”
Savcının kendi köylülerin olmasından değil genel anlamada bu saldırı yapanları kınadıklarını anlatan Yıldız, “Biz bu olayı gerçekleştirenleri kınıyoruz. Sonuçta insandır ve candır. Herkesin sabah evinde çıktığında akşam onu bekleyen ailesi var. İster çocuk olsun isterse 50 yaşında sonuçta candır ve bunu yapanları lanetliyoruz” diye konuştu.
“Kan davasının cami önünde akraba bağı olan kendi aileleriyle Kiraz’ın ailesinin kavga etmesi sonucu yaşandı” diyen Yıldız şöyle devam etti: “O zamanlar küçüktük ama olayı çok iyi hatırlıyorum. Kiraz’ın dedesi açtığı ateşle yakınımızı kaybettik. Sonra olay husumette dönüşünce köyü terk ettiler. Daha sonra Kiraz’ında girişimleriyle 15 yıl önce iki aile arasında barış sağlandı ve köylüler gelip gitmeye başladılar”dedi.
