Vuslat Üyesi Ömer Aslan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammet Dervişoğlu ile HDP Heyeti'nin Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi’ndeki görüşme sonrasında PKK’nın silah bırakmasına yönelik çağrıyı değerlendirdi.
Son derece umutlu ve gecikmiş bir gelişme olarak gördüklerini belirten Aslan, yapılan silah bırakma çağrısı ile ilgili 2009 yılından bu yana çalışmaları olduğunu belirterek, "Bizler bu sürecin 2009 yılından beri içinde aktif olarak yer alan insanlarız. 2009 yılında Siirt'te yapmış olduğumuz ve Siirt'teki yerel sivil toplum örgütlerin ve meslek örgütlerin katılımı, "inadına demokrasi ve inadına kardeşlik" sloganıyla yaptığımız demokratik çözüme destek ve kardeşlik buluşması olarak bildiri yayınlamıştık. 2010 yılında Bursa'da doğu batı kardeşlik platformunu kurduk, Çözüm sürecinin bu yönüne ilişkin çalıştay yapıldı.
Bu çalıştayın sonuç bildirgesine baktığımız zaman bugünkü basında yer alan gelişmelerin örtüştük olduğunu görüyoruz" dedi. "Vatandaş kendi özelinde çözüm sürecini son iki yıldır çatışmasızlık süreciyle barış ortamını yaşıyor durumdadır. Her ne kadar 6-8 ekim olayları insanımızın midesini bulandırmış ve kafasını karıştırmış olsa bile; bu durum insanlarımızın Çözüm Sürecine daha sıkı sıkıya sarılmasına neden olmuştur" diyen Aslan, sürece her kesimin katkı sunması, elini taşın altına koyması ve tarafların bundan sonra iyi niyet, samimiyet ve kararlılıkla sürece sahip çıkması halinde nihai sonuca daha kolay ulaşılacağını belirterek şöyle devam etti: "Bizler artık anaların ağlamasını istemiyoruz. Bunun için mevcut çağırının sağlıklı işlemesinin yollarını ivedilikle aramalı Çözüm Süreci hijyenik bırakılmalıdır. Süreci kirletecek, tırmalayacak yaralayacak bütün söylemlerden ve eylemlerden uzak durulmalıdır.
" Mutabakata varılan 10 maddelik karar metni, vatandaşlar tarafından son derece olumlu karşılandığını ifade eden Aslan, silahların bırakılmasının Türkiye tarihinde yeni bir dönemi başlatacağını ve bu vakitten sonra bir provokasyon olmaması halinde Türkiye'nin dünyadaki en önemli siyasi aktör haline geleceğini kaydetti. Yapılan çağrıyla silahların ülkeyi terk etmesi süreci sabırsızlıkla bütün vatandaşlar tarafından beklendiğini aktaran Aslan, "Umudumuz çağrını karşılıksız kalmaması ve en kısa zamanda olumlu yönde sonuçlandırılmasıdır" şeklinde konuştu.
İşletmeci Hüseyin Çiçek, silah bırakma çağrısını olumlu karşıladıklarını ve Türkiye'de artık olaylar yaşanmasını istemediklerini söyledi. Çözüm süreci ile birlikte bölge huzur ortamının sağlandığını ifade eden Çiçek, "silahların bırakılması için yapılan açıklama çok iyi oldu. Olay olmazsın Türkiye'de güzel olsun biz memnun oluruz. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile Abdullah Öcalan bu yolda gösterdikleri hassasiyet güzeldir bunun böyle devam etmesini istiyoruz" dedi. Çiftçilikle uğraşan Hasan Kaymaz, da, Çözüm süreci için, bu süreç için barıştan yana taraf olduklarını belirtti.
Süreçle birlikte çatışmaların durduğunu ve kanın artık dökülmediğini işaret eden Kaymaz, kan ve çatışma ortamı bu bölgeye huzursuzluk ve kaos getirdiğine vurguladı. "Silahların bırakılması bölgede yaşanan huzuru daha da illeri götürecektir " diyen Kaymaz, şunları dile getirdi: "Her iki taraf ta silahlar durdursun biz bunu istiyoruz bunu demek istiyoruz başka bir şey istemiyoruz Barış istiyoruz barış iyidir Türkiye cumhuriyetinde süreç için barış için çok önemlidir"
Son derece umutlu ve gecikmiş bir gelişme olarak gördüklerini belirten Aslan, yapılan silah bırakma çağrısı ile ilgili 2009 yılından bu yana çalışmaları olduğunu belirterek, "Bizler bu sürecin 2009 yılından beri içinde aktif olarak yer alan insanlarız. 2009 yılında Siirt'te yapmış olduğumuz ve Siirt'teki yerel sivil toplum örgütlerin ve meslek örgütlerin katılımı, "inadına demokrasi ve inadına kardeşlik" sloganıyla yaptığımız demokratik çözüme destek ve kardeşlik buluşması olarak bildiri yayınlamıştık. 2010 yılında Bursa'da doğu batı kardeşlik platformunu kurduk, Çözüm sürecinin bu yönüne ilişkin çalıştay yapıldı.
Bu çalıştayın sonuç bildirgesine baktığımız zaman bugünkü basında yer alan gelişmelerin örtüştük olduğunu görüyoruz" dedi. "Vatandaş kendi özelinde çözüm sürecini son iki yıldır çatışmasızlık süreciyle barış ortamını yaşıyor durumdadır. Her ne kadar 6-8 ekim olayları insanımızın midesini bulandırmış ve kafasını karıştırmış olsa bile; bu durum insanlarımızın Çözüm Sürecine daha sıkı sıkıya sarılmasına neden olmuştur" diyen Aslan, sürece her kesimin katkı sunması, elini taşın altına koyması ve tarafların bundan sonra iyi niyet, samimiyet ve kararlılıkla sürece sahip çıkması halinde nihai sonuca daha kolay ulaşılacağını belirterek şöyle devam etti: "Bizler artık anaların ağlamasını istemiyoruz. Bunun için mevcut çağırının sağlıklı işlemesinin yollarını ivedilikle aramalı Çözüm Süreci hijyenik bırakılmalıdır. Süreci kirletecek, tırmalayacak yaralayacak bütün söylemlerden ve eylemlerden uzak durulmalıdır.
" Mutabakata varılan 10 maddelik karar metni, vatandaşlar tarafından son derece olumlu karşılandığını ifade eden Aslan, silahların bırakılmasının Türkiye tarihinde yeni bir dönemi başlatacağını ve bu vakitten sonra bir provokasyon olmaması halinde Türkiye'nin dünyadaki en önemli siyasi aktör haline geleceğini kaydetti. Yapılan çağrıyla silahların ülkeyi terk etmesi süreci sabırsızlıkla bütün vatandaşlar tarafından beklendiğini aktaran Aslan, "Umudumuz çağrını karşılıksız kalmaması ve en kısa zamanda olumlu yönde sonuçlandırılmasıdır" şeklinde konuştu.
İşletmeci Hüseyin Çiçek, silah bırakma çağrısını olumlu karşıladıklarını ve Türkiye'de artık olaylar yaşanmasını istemediklerini söyledi. Çözüm süreci ile birlikte bölge huzur ortamının sağlandığını ifade eden Çiçek, "silahların bırakılması için yapılan açıklama çok iyi oldu. Olay olmazsın Türkiye'de güzel olsun biz memnun oluruz. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ile Abdullah Öcalan bu yolda gösterdikleri hassasiyet güzeldir bunun böyle devam etmesini istiyoruz" dedi. Çiftçilikle uğraşan Hasan Kaymaz, da, Çözüm süreci için, bu süreç için barıştan yana taraf olduklarını belirtti.
Süreçle birlikte çatışmaların durduğunu ve kanın artık dökülmediğini işaret eden Kaymaz, kan ve çatışma ortamı bu bölgeye huzursuzluk ve kaos getirdiğine vurguladı. "Silahların bırakılması bölgede yaşanan huzuru daha da illeri götürecektir " diyen Kaymaz, şunları dile getirdi: "Her iki taraf ta silahlar durdursun biz bunu istiyoruz bunu demek istiyoruz başka bir şey istemiyoruz Barış istiyoruz barış iyidir Türkiye cumhuriyetinde süreç için barış için çok önemlidir"
