Gazze, bizi bekleme. Çünkü biz zulme rıza gösterdik ve bir kere daha sustuk.
Biz ekran başında film izler gibi izledik yaşadıklarını,
Sadece başımızı çevirebildik yaşadığınız vahşete ve gündelik hayatlarımızın konforunda bir çocuğun çığlığına kulaklarımızı tıkadık.
Sen yanarken, biz "tarafsızlık" dedik. Sen ağlarken, biz "iki taraf da suçlu" dedik.
Ama en iyi sen biliyor ve yaşıyorsun ki: Bombalar sadece senin üstüne yağıyor.
Gazze; sen, toprak altına gömülmüş çocukların adlarını tek tek ezberliyorsun.
Biz, bu isimleri unutmamayı bile beceremiyoruz.
Sen, hastane koridorlarında annesiz kalmış bebeleresarılıyorken.
Biz, ekran başında bir sonraki diziye geçiyoruz.
Sen, geceleri ölümün sessizliğinde uyuyorsun.
Biz, karanlık bir odada huzurla uyuyabildiğimiz için utanmıyoruz bile.
Gazze, bizi bekleme.
Çünkü vicdanlarımızı pazarlık masalarına sürdük.
Çünkü insanlık değerlerini diplomatik dille bastırdık.
Çünkü "barış" dedik, ama “adaletin” üstünü örttük.
Çünkü biz, senin canından daha değerli bir çıkarımız varmış gibi davrandık.
Gazze; ama yine de bilmeni isteriz ki bizim adımıza utanmayı sen bırakma.
Çünkü utanmamız gereken şey, sadece suskunluğumuz değilaynı zamanda bu suskunluğu normalleştirmiş olmamız.
Gazze; senin direnişin, bizim utancımızı haykırıyor.
Gazze, bizi affetme.
Çünkü biz affedilmeyi hak etmiyoruz.
Sen toprağa düşen çocukların mezar taşlarını okurken,
Biz hâlâ insanlığımızı arıyoruz, ama hiçbir aynaya bakmaya cesaret edemiyoruz.
Ve belki bir gün, gerçekten insan olabilirsek…
O zaman Gazze; bize dönüp de bak.
Ama bugün değil…
Bu Kurban Bayramı’nda gene seni kurban etti büyük büyük konuşan sözde Müslümanlar ve cahiliye dönemini aşamamış çöl bedevileri…
Gazze; en çok da Müslümanları affetme sizi bu Bayramda öksüz bıraktığı için
Gazze; biz insanlıktan uzağız ve bildiğin gibi bizim kendimize faydamız yok onun için bizi hiççç bekleme…