Her halde Müslümanlar hiçbir çağda bu kadar aciz ve rezil olmamıştır...

Gazze; ölüm, açlık, zulüm, kan ve göz yaşı…

20 günü aşkındır bütün dünya canlı olarak adı konulmamış bir savaşa tanıklık ediyor.

Savaş demek belki de doğru değil çünkü savaş şartları eşit olanlar arasında gerçekleşir.

Gazze'de yaşanan ise masum insanlara karşı vahşet, soykırım ve toplu kıyımdır.

Bu savaş ile Birleşmiş Milletler teşkilatının, Avrupa Birliğinin, Arap Birliğinin, İslam Birliği Teşkilatının ve birçok devletin ikiyüzlülüğe ve kaypaklığına şahit olduk. 

Bu birliklerin hiçbir işe yaramadığın ve bir işlevinin olmadığına üzülerek şahitlik ediyoruz.

Bu işgal girişimi ve kirli savaş bize aslında çok tanıdık geliyor

Daha önce çağdaş ve uygar (!) dünyanın gözleri önünde Avrupa’nın ortasında Bosna Hersek’tegördük benzer bir katliam ve soy kırımı.

Ardından halen süre gelen Rusya'nın Ukrayna'yı 24 Şubat 2022 tarihindeki işgali ile başlayan savaş.

Ve şimdi Hamas'ın 7 Ekim sabahı İsrail'e karşı başlattığı saldırılar ve sonrasında İsrail'in misillemesiyle tetiklenen savaşla ölen binlerce bebek çocuk, kadın ve yaşlı insan. 

Her ne kadar Siyonist İsrail devletini sevmiyor olsam da Allah biliyor ya şu an Gazze’de katledilen Filistinlilere üzüldüğüm kadar 7 Ekim sabahı katledilen masum İsraillilere deüzülmüştüm ve üzülüyorum da. Çok şükür ki Bizler “mazlumun dini sorulmaz” diyen bir Peygambere ümmet olmuşuz.

Savaş; İsrail Ordusu ile Hamas Militanları arasında olsa bu kadar etkilenmezdik her halde. 

Ama işin seyri değişti İsrail Hamas ile savaşmaktansa masum Gazze’li insanların üzerine bombalar yağdırmayı tercih etti.

7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 12 bin tondan fazla patlayıcı kullandığı, bunun da yaklaşık Hiroşima'ya atılan atom bombasına eşdeğer olduğu söyleniyor.

1940’lı yıllardan sonra İsrailliler bu topraklara dünyanın her yerinden peyder pey işgalcileryerleşti veya yerleştirildi. 

1948 yılında ise İsrail terör devleti kuruldu. Terör devleti diyorum çünkü o günden beri bölge kan revan içinde.

Dünyada yüz yıllardır savaşlar olmuştur ve olmaya da devam edecektir ama savaşların bile belli kaide ve kuralları olur. 

Örneğin; savaşlarda çocuklara, kadınlara ve yaşlılara ilişilmez, ibadethanelere ve hastanelere dokunulmaz.

Gazze soykırımın tek suçlusu elbette sadece İsrail değil, sözde İslam Ülkelerinin yöneticileri, İsrail sevicisi ve işbirlikçisi ABD ve Avrupa'dır. 

Seçilmiş ırkların, seçilmiş milletlerin olmadığını fikrindeyim. Her ırkın, her etnik kökenin ve her milletin iyisi ve kötüsünün olduğunu tarih sayfalarından görüyoruz. 

En acısı;

İçimizden birilerine Gazze’deki yaşanan insani dramdan bahsedince

“Bana ne? Araplar düşünsün…” diyorzavallılar.

O zavallılar.

Meselenin; Müslümanlık, Hristiyanlık, Yahudilik, Araplık, Türklük, Kürtlük, … meselesi olmadığını; insanlık ve insan olma meselesi olduğunu anlamıyorlar…

Cicero; “En kötü barış, en hakkı savaştan daha iyidir” demekte.  

Stefan Zweig ise; “birileri barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi” demekte.

Tez zamanda bölgede ve tüm dünyada barış sağlanması dileklerimle…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
İdris Akçakale 7 ay önce

Ağzına sağlık abi ellerin dert görmesin İsrail'in yaptığı vahşete her insanın öfke nefret duyguları beslemesi lazım mazlumlara Filistin halkına karşı en azından dua ederek destek olmak gerekir

Avatar
Mehmet KARALI 7 ay önce

EyvAllah hocam

Avatar
Mehmet Kuruş 6 ay önce

Kaleminize saglik Saygideger Hocam