Biri yas tutuyor, “çok iyiydi” diyor.
Diğeri zil takmış, “kurtulduk” diye oynuyor.
Aynı kişi, aynı dönem, aynı olay…
Peki kim haklı? Hangisinin dediği doğru?
Toplumsal her figür, her dönem farklı gözlerle değerlendirilir. Bazısı memnun kalır, bazısı dışlanmış hisseder.
O yüzden sadece kimin ne dediği değil, neden dediği önemlidir.
“Çok iyiydi” diyen belki kazandı. Belki güçten beslendi. İşini gördü, iş gördürdü.
“Kurtulduk” diyen, ya kaybetti ya da hayal kırıklığı yaşadı. Menfaatleri önünde engeldi.
Ama hisler doğruyu söylemez; rakamlar, veriler, çıktılar, ilkeler ve etkiler söyler.
Birini değerlendirirken sorulması gereken asıl sorular şunlardır:
• Ne vaat etti, ne gerçekleştirdi?
• Adil miydi?
• Şeffaf mıydı?
• Herkese mi çalıştı, yoksa sadece bir kesime mi?
• Çalışanlar memnun muydu?
• Hizmet alanlar memnun muydu?
• Hizmet süresi ile kazandırdıkları arasında oran nasıldı ?
• Hayır diyebiliyor muydu?
• Etik ilkelere sadık mı kaldı?
Ve nasıl hatırlanacak?
Toplumun tamamına dokunmayan başarılar, kişisel tatmin sayılabilir belki, ama toplumsal kazanım değildir. Bu yüzden değerlendirme pusulamız etik, adalet ve toplumsal fayda olmalı.
Gerisi bakış açısıdır. Yorum farkıdır.
Ama hakikat, yorumların arkasına saklanamaz.