“Diyabet, işlenmiş gıdaların en ciddi sonuçlarından biridir”
14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında konuşan Dr. Güneş, işlenmiş gıdaların çocuklarda diyabet başta olmak üzere birçok fiziksel ve ruhsal probleme neden olduğunu söyledi.
Çocukluk çağı diyabetinde belirgin bir artış olduğuna dikkat çeken Dr. Güneş, “İşlenmiş gıdaların çocuklar üzerinde fiziksel, ruhsal ve uzun vadeli birçok olumsuz etkisi vardır. Diyabet, bu olumsuzlukların en ciddi sonuçlarından biridir.” dedi.
Obezite, kalp-damar hastalıkları ve karaciğer yağlanması artıyor
İşlenmiş gıdaların insan genetiğine uygun olmadığını vurgulayan Dr. Güneş, obezite üzerinden diyabet riskinin hızla arttığını belirtti:
“Obezite, kalp-damar hastalıkları, karaciğer yağlanması ve diş problemleri işlenmiş gıdaların en sık neden olduğu sağlık sorunları arasında yer alıyor. Türkiye’de 30 bin çocuk aktif diyabet hastası ve bu sayı giderek artıyor.”
“Tip 1 ve Tip 2 diyabet çocuklarda daha erken görülüyor”
Diyabet yaşının giderek düştüğünü söyleyen Dr. Güneş, hem tip 1 hem tip 2 diyabetin erken yaşlarda görülmeye başladığını ifade etti.
Aile genetiği ve beslenme alışkanlıklarının etkisine dikkat çeken Güneş, “Diyabet öncesi dönem dediğimiz bozulmuş glukoz intoleransı, özellikle ailesinde diyabet öyküsü bulunan ve kilo problemi olan çocuklarda daha erken yaşlarda karşımıza çıkıyor.” diye konuştu.
Boş kalori, Çin tuzu ve bağımlılık yapan maddeler: Tehlike büyük
İşlenmiş gıdalarda bulunan boş kaloriler ve bağımlılık yapıcı katkı maddelerinin büyük bir risk oluşturduğunu belirten Dr. Güneş, şu ifadeleri kullandı:“İşlenmiş gıdalar tokluk hissi oluşturmaz ve çocuklarda bağımlılık yapar. Bu ürünlerde kullanılan sodyum glutamat (Çin tuzu) gibi maddeler ciddi sağlık riskleri taşımaktadır.”
“2-3 yaşında bile karaciğer yağlanması görüyoruz”
İşlenmiş gıda tüketiminin yalnızca ilerleyen yaşlarda değil, çok küçük çocuklarda bile ciddi sonuçlar doğurduğunu söyleyen Dr. Güneş, alarm veren tabloyu anlattı:
“Son yıllarda 2-3 yaşındaki çocuklarda bile karaciğer yağlanması ve yoğun diş çürükleri görmekteyiz. Ayrıca kötü huylu kolesterolde artış ve iyi huylu kolesterolde düşüş gibi sonuçlarla da sık karşılaşıyoruz.”
Dikkat dağınıklığı ve davranış problemleri artıyor
İşlenmiş gıdaların yalnızca fiziksel değil, ruhsal sorunlara da yol açtığını vurgulayan Dr. Güneş, “Çocuklarda odaklanma güçlüğü, davranış problemleri ve bağımlılık gibi sorunlara işlenmiş gıdaların önemli ölçüde katkısı olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
“Aileler de tehdit altında”
İşlenmiş gıda tüketiminin yalnızca çocukları değil, tüm aile bireylerini etkilediğini söyleyen Dr. Güneş, ailelerin rolünün kritik olduğunu belirtti:
“Çocuğun ısrarı karşısında aileler mutlaka sınırlar koymalı. Örneğin ‘haftada bir çikolata’ gibi kurallar çocukların sağlığını korumada önemli bir adımdır.”
“Cips yerine fıstık, çikolata yerine hurma”
Ailelerin doğal gıdalara yönlendirme yapması gerektiğini belirten Dr. Güneş, şu önerilerde bulundu:
- Çikolata yerine hurma,
- Sürülebilir hazır ürünler yerine bal,
- Cips yerine fıstık tercih edilebilir.
- “Hazır gıdalar bağımlılık yaptığı için çocuklar doğal muadillerini kabul etmekte zorlanıyor. Bu nedenle ailelerin çok daha dikkatli olması gerekiyor.” dedi.
“Okullarda abur cubur sınırsız. Sağlık Bakanlığı sınır getirmeli”
Okullarda işlenmiş gıda tüketiminin kontrolsüz olduğuna dikkat çeken Dr. Güneş, şu çağrıda bulundu.
“Devlet okullarında çocukların abur cubura erişimi neredeyse sınırsız. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda denetim ve sınırlama getirmesi gerekiyor. Obezite, diyabet ve damar tıkanıklığına yol açan ürünlerin okul kantinlerinde satışına izin verilmemeli. Satış yapanlara cezai yaptırım uygulanmalı.”





