Bu haber kez okundu.

Yrd. Doç. Dr. Deniz Acar, Böbrek Reflüsü Genetik Yolla Geçiyor
banner229

İdrar kesesi içinde depolanan idrarın geriye doğru idrar kanalları ve böbreğe doğru kaçmasına vezikoüreteral reflü (VUR) ya da böbrek reflüsü deniyor.

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Deniz Acar, bu hastalığın daha çok genetik olarak oluştuğunu belirterek teşhisinin anne karnında da koyulabildiğini söyledi.

Böbrek reflüsü, böbreğe bakteri ulaşmasını kolaylaştırarak böbrekte efeksiyonlar oluşmasına, böbrek dokusunda kalıcı hasara neden olurken, böbrek fonksiyonunda azalmaya ve idrar kanallarıyla böbreğin genişlemesine yol açıyor.

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Deniz Acar, böbrek reflüsünün en önemli nedeninin böbrekten idrar kesesine idrarı taşıyan kanalının idrar kesesi ile birleştiği kısımda doğumsal bir gelişim kusurunun bulunması olduğunu kayderek, hastalıkla ilgili önemli bilgiler verdi:

KARDEŞİNDE GÖRÜLME RİSKİ YÜZDE 30

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Deniz Acar, Böbrek reflüsünün, genetik olarak oluştuğu ve bu nedenle aynı aile içinde görülme sıklığının normalden daha yüksek olduğu bilinmektedir. Böbrek reflüsü (VUR) olan bir çocuğun, kardeşinde de aynı durumun görülme olasılığı yüzde 30 civarındadır ve bu nedenle bu hastalık teşhis edilen çocukların kardeşleri de mutlaka kontrol edilmelidir.

TEŞHİS ANNE KARNINDA KOYULABİLİYOR

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Deniz Acar, Günümüzde hemen hemen tüm gebeliklerde ciddi bir takip yapılıyor olması bebek henüz anne karnındayken böbreklerindeki sorunun tespitini de kolaylaşıyor.

Kadın doğum uzmanı hekimlerimizden böbrek genişlemesi nedeni ile takip etmemiz için bize gönderilen fötüslerin bir kısmında doğum sonrası testlerle böbrek reflüsü teşhis edilmektedir. Doğum öncesi böyle bir şüphe duyulmayan bir bebeğin ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçirmesi halinde ise mutlaka böbrek reflüsünden şüphelenmek gerekir.

KIZ ÇOCUKLARINDA DAHA YAYGIN

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Deniz Acar, En sık karşılaştığımız hasta grubu, okul öncesi yaşta sık tekrarlayan enfeksiyonlar ile gelen kız çocuklarıdır. Bu çocuklarda gündüz-gece idrar kaçırmaları da görülebilir ve genellikle kabızlık da tabloya eşlik eder.

Teşhis için yapılan çalışmalara çocuklar için hiçbir yan etki ve zararı olmayan ultrasonografi ile başlanır ve bu yöntemle böbrekte genişleme görülebilir. Ancak ileri derecede olmayan reflülerde bu bulgu ortaya çıkmayacağı için, ultrasonografi teşhis için yeterli değildir.

Bebekler ve çocuklar için biraz zahmetli olmakla birlikte şu anda tüm dünyada böbrek reflüsü şüphesi olanlar için kullanılabilen en iyi teşhis yöntemi, idrar kanalından mesaneye ince bir kateter takılması ile ilaç verilip, doldurma ve işeme esnasında görüntülerin alınması şeklinde yapılan radyolojik uygulamadır.

ÇOCUKLUK ÇAĞINDAKİ YÜKSEK TANSİYONUN SEBEBİ

Özel Siirt İbni Sina Hastanesi Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Deniz Acar, Tedavide öncelikli amacımız böbrek reflüsüne yol açabilecek mesane problemleri olup olmadığını anlamak ve bunları çözmek olmalıdır. Mesane çıkışında tıkanıklığa neden olan anormallik varsa ortadan kaldırılır, aşırı kasılmalar oluyorsa gevşetici ilaç tedavisi başlanabilir.

Tedavi için cerrahi müdahale gereken durumlarsa şöyledir; birincisi teşhis edildiğinde yüksek dereceli olan VUR’ler, ikincisi 3. derecede olsa da iki taraflı olan ya da ağır böbrek dokusu kaybı olan ve böbrekte yeni enfeksiyon risklerinin göze alınamadığı durumlar ve üçüncüsü ise koruyucu antibiyotik tedavisine rağmen engellenemeyen enfeksiyon ataklarının olması.

Ayrıca VUR’a bağlı olarak böbrekte doku kaybı olan çocukların kan basıncı ölçümleri de mutlaka düzenli olarak yapılmalıdır. Çocukluk çağında yüksek tansiyonun başta gelen nedenlerinden birisinin böbrek reflüsü ve geçirilmiş enfeksiyonlar sonrası skar (yara izi) gelişimi olduğu unutulmamalıdır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.