Peki bu mesaj kime?
Asıl muhatap başkaları mı, yoksa kişinin kendi içindeki güvensizlik mi?
Bu gösteriye neden ihtiyaç duyuluyor?
İnsanı ayakta tutması gereken manevî dayanak olarak Allah, maddî düzen açısından da bilgi ve hukuk varken, neden bunlar yeterli görülmüyor? Neden güç, kalabalıkla ve sayıyla ispatlanmak isteniyor?
Üstat Bedîüzzaman Hazretleri ne güzel söylemiş:
“Kemiyetin, keyfiyete nispeten ehemmiyeti yoktur. Asıl ekseriyet, keyfiyete bakar.”
Yani çokluk değil nitelik belirleyicidir. Güç, arkana kaç kişi aldığıyla değil; duruşunla, adaletinle ve hakikate olan bağlılığınla anlam kazanır.