Bu haber kez okundu.

Siirt'te Panel
banner229
Siirt'te Demokratik İslam Kongresi tarafından İslam ve Barış konulu panel düzenlendi.
Siirt Üniversitesi Merkez Kampüsü Konferans Salonunda Gazeteci-Yazar Ayhan Bilgen, Prof. Dr. Kadri Yıldırım'ın konuşmacı olarak katıldığı panele HDP, DBP, CHP Siirt il örgütleri, Siirt Başkanı Belkiza Beştaş Epözdemir ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Panelde Kürtçe konuşan Prof. Dr.Yıldırım, "Bizim daha doğru dürüst tanımadığımız derin güçler, Kürtleri ikiye ayırmayı marifet saymışlardır. Bir kısmımızın yönünü içinde dinin olmadığı, diğer bir kısmı da yurtseverliğin olmadığı bir istikamet vermeye çalışıyorlar. Kürtler ne dinleri için milletlerini ne de milletleri için dinlerini feda ediyorlar" diye konuştu   Gazeteci-Yazar Bilgen ise, İslamiyet'te yönetimin adaletli, denetlenebilir, bağımsız yargının olması şartının koşulduğunu söyledi.
  Prof. Dr. Nurettin Turgay ise Arapça, Kürtçe ve Türkçe olarak yaptığı konuşmasında, İslamiyet’in hak ve adalet temelli bir din olduğunu, tüm canlılara yaşam hakkı tanıdığını belirterek sözlerine başladı. Panelin isminin işaret edip, “İslam zaten barış demektir.
   İslam, barış, huzur, saadet ve mutluluktur. Barışın olmadığı yerde İslam olmaz. Bir ailede, ülkede huzur, barış yoksa orada İslam olmaz” diyen Turgay, buna rağmen bugün İslamiyet’in isminin anıldığı coğrafyalarda bu maneviyatın azaldığını söyledi. Turgay, İslamiyet’i tanımlayan Kur’an ayetlerinden alıntılar da yaparak devam ettiği konuşmasında, “Tüm insanlara eşit yaklaşım emredilir. Her türlü zulümden kaçınmayı, fuhuştan kaçınmayı emrediyor, yol gösteriyor. Bundan daha farklı insan hakları mesajı olur mu? Müslüman olanların buna uymaları şarttır. İnsanlar içinde adalet ile hükmetmenizi hükmediyor” diye konuştu.
   İslamiyet’in bakış açışı üzerinden kadına yönelik son dönemde artan şiddeti de değerlendiren Turgay, bu konuda “Erkek yeryüzünde ne ise, kadın da o dur. Ayrım yapmamak, zulüm yapmamak gerek” dedi.
 Panelin bir diğer konuşmacısı olan Prof. Dr Kadri Yıldırım ise Kürtçe yaptığı konuşmasında, derin güçlerce Kürtler arasında yaratılmak istenen nifak üzerinde durdu. Kürtlerin bir bölümünün içinde dinin olmadığı bir yöne, bir bölümünün ise yurtseverliğin olmadığı bir istikamet döndürülmeye çalışıldığını belirten Yıldırım, “Şimdi ise büyük bir memnuniyetle görüyoruz ki Kürt mücadelesi, bu her iki ayrıştırma yöntemine-hayırsızlara karşı daha onurlu, şerefli bir tavır göstererek bu derin güçlere tokat gibi cevap veriyor.
   Kürtler ne dinleri için milletlerini ne de milletleri için dinlerini feda ediyorlar. Tıpkı Ehmedê Xani, Said-i Kurdi’nin baktığı gibi görüyorlar ve bu işi bu felsefe ile yürütüyorlar. Bu ikisi yan yana olduğu için Kürtlerin sırtı artık yere gelmez” dedi. ‘Ateşle cezalandırmak ateşin sahibi Allah’a mahsustur’ Bu sözlerinin ardından DAİŞ çetelerinin Lübnanlı pilotu yakma olayını hatırlatan Yıldırım, “İnsanı diri diri yakınların İslam ile hiçbir alakası yoktur. İslam ve dünya tarihinde baktığımızda savaşa neden olan 3 faktör var; din-inanç, dil ve kimlik. Bugün İslamı yanlış temsil eden anlayışlar, Türkiye’de olsun, Arap, Fars ülkelerinde olsun bu olgular karşısında tökezlemiş ve sınıfta kalmıştır” ifadelerini kullandı. Yapılan sunumların ardından panel dinleyicilerin yönelttiği soruların yanıtlanması ile sona erdi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.