Bu haber kez okundu.

Şeyh Müşerref Hazretlerinin Vefatının 10. Yıl Dönümü Anısına
banner229

19 Mart 2008 tarihinde 83 yaşında Dar-ı Bekaya intikal eden Şeyh Müşerref Hazretlerinin vefatının 10. sene-i devriyesinde rahmet ve minnetle anarken.

Siirt’e geldiklerini duyduğumuzda, kadim dostlarımla Şeyh El-Fahr Camisinde bulunan Medreseye koşardık. Heyecan ve muhabbetle bir Allah Dostunu ziyaret etmenin mutluluğunu yaşayıp hayır duasını alırdık. İrfani geleneğin yetkin isimlerinden olan Şeyh Hazretlerinin ilk görüşte insanda sevgi ve saygı uyandıran bir hali vardı. Güler yüzlü idi, gönül alırdı. Konuşması tatlı ve safiyâne idi. Sohbetleri çok hoştu.

Ârif, âşık ve kâmil insan olan Hazretin örnek bir yaşantısı vardı.

Çok Mütevazı idi. Sanki başka dünyaların insanı idi. Dünya ve dünya namına ne var idiyse elinin tersiyle ber taraf etmişlerdendi. Pervari denince akla gelirdi. Adeta Pervari İlçemizle ismi özdeşleşmişti. İlçede barış ve sükûnet varsa bunun en büyük etken idi Mübarek. Her Pervarili’yim diyen O’ndan payına düşeni mutlaka almıştır.

Ömrünün son yıllarında rahatsız idi. Karaciğer yetmezliği rahatsızlığı nedeni ile bir süredir Siirt merkezinde tedavi görmekteydi. İlim ve tasavvuf erbabı olan Şeyh Müşerref Hazretlerinin vefat haberini alan sevenleri Bahçelievler Mahallesi'ndeki oğlunun evi önüne akın ettiler. Vefatını duyanlar içinde Anadolu'nun birçok vilayetinden gelenler vardı.

Cenaze namazı çok sayıda mahzun ve vakur sevenleri katılımıyla Ulu Camii emekli İmam Hatibi âlim Molla Bedreddin Sancar Hoca Efendi kıldırdı. İne atsan yere düşmez misali mahşeri kalabalık mübarek vücudunu taşıyan ambulansın arkasında yavaş yavaş ilerliyordu. Cumhuriyet Caddesinden akan insan seli, gözyaşları içinde tekbir ve salâvatlar getiriyorlardı mütemadiyen.

Farklı etnik köken, farklı meşrep sahipleri bir gaye için bir araya gelmişti. Birleştirici bir unsur olduğunu görüyoruz maneviyatın. Yoksa başka türlü bu insanları nasıl bir araya getirebilirsiniz ki? Bu tablo başlı başına ibretlikti.

Ulus mahallesinin her bir dar sokağından insan seli ilerliyordu. Esnafın cenazeye katılmak için dükkânlarını kapattıklarına müşahede ettik.

Latif vücudu, vasiyeti üzerine kendisinden feyz aldığı hocası Molla Halil El Isdırdi Hazretlerinin de medfun bulunduğu Ulus Mahallesindeki Şeyh Süleyman mezarlığında yanı başında istirahatgâhına defnolundu. Cenaze töreni nedeniyle Emniyet güçlerinin yoğun güvenlik takdir edilecek cinstendi.

Şeyh Müşerref Hazretlerinin Yaşam Tarzı ve Güleçler Köyünün Güzelliği

Vefatından birkaç ay sonra özel bir çalışma için yaşadığı köyü ve dergâhı ziyaret edelim dedik. Sevenleriyle akrabalarıyla, köylüleriyle hasbıhal etmek üzere.

Botan nehrinin aşağısından kıvrım kıvrım aktığı, yalçın ve o kadar da haşmetli dağlar arasında çukurda bir köy… Adı mı? Güleçler (Hunuk). Mütevazı köyde yaşayanların yüzü güleç. Sanki köylüler yüzlerindeki tebessüm ifadeleri köyün isminden almışlarsa da misafirperverliği, tevazuyu ve edebi de o köye şeref verdikten sonra Şeyh Efendiden aldıklarını görüyoruz.

Dergâh ve aynı zamanda mütevazı camide maneviyat depoladık, huzur bulduk. Şeyh Hazretlerinin yıllarca ilim dersi verdiği, cemaate namaz kıldırdığı, meclisindeki topluluğa irşad ve sohbetler yaptığı mihrabında kitapları dikkatimizi çekiyor. Raflardaki okuduğu ve okuttuğu o güzelim ciltli kalın kitapları arasında yazdığı divanı da vardı. Dergâh işlevini yürüten çocuklarından Vefa Efendi, Divanından eskimeyen yazı olarak kabul ettiğimiz Osmanlıca bölümünü okuyor ve gerekli açıklamaları ediyordu.

Şöyle ki:
Bugün yaralarım çoktur, 
Medet sen Ya Resulullah
Günahımda hisap yoktur,
Medet sen Ya Resulullah.
Günahkârım sükûnum yok,
Yüküm ağır bu dünyada
Bana bir çare-i bilmem
Medet sen Ya Resulullah
Yolu bilmem ne bilgim var,
Karanlık gecede kaldım
Yoruldum bu fena halde
Medet sen Ya Resulullah
Geri kaldım uzağım pek
Kafam yoktur gözüm görmez
Bana bir rehberi bilmem
Medet sen Ya Resulullah
Ciğerle kalbi yandırdı
Beni ateş gibi dertler
Bana hiçbir tabip yoktur
Medet sen Ya Resulullah
Benim kalbimde dertler var
Fakat hepsinden zor üçtür
Bu üçle rahatım hiç yok
Medet sen Ya Resulullah
Ölüm vaktinde bilmem hiç
Ki imanım kalır bende
Veyahut kalırım mahrum
Medet sen Ya Resulullah
O hali hem karanlık
Kabirde toprak altında
Cevap vermesi pek zordur
Medet sen Ya Resulullah
Ne dersin yeb-mi mahşerde
Bana o seyyidi alem
Şefaatçi olacakmı
Medet sen Ya Resulullah
İlahi pek ricakarım
Bizi her iki alemde
İyilerden uzak etme
Medet sen Ya Resulullah
Salat ile selam her an
Bu fahrul aleme olsun
Onunla alu ashabla
Onunla cümle ehlullah

Şeyh Müşerref Hazretleri Kimdi?

Peki, İlimlere Vâkıf, Arif, Himmet ve Hikmet Sahibi Zat Şeyh Müşerref Hazretleri Kimdi?
Şeyh Müşerref Hazretleri 1926 tarihinde Pervari ilçesi Güleçler (Hınuk) köyünde dünyaya gelmiş. Şeyh Esad'ın en büyük oğlu olan Şeyh Müşerref Hazretlerinin annesi, Şeyh Muhammed Emin' i Arvasinin kızıdır. Şeyh Müşerref Hazretleri ilim tahsilâtının bir bölümünü babasının yanında yaptıktan sonra Siirt' in büyük ulemalarından olan Molla Abdulhakim' i Halenze-i’nin yanında tamamlamıştır.

İlmi icazetini ondan ve babasından almış olup babasını emri üzere Pervari’nin Yeniaydın (Robar) köyüne gitmiştir. Burada ömrünün bir bölümünü müderris (talebe yetiştirmekle ) olarak geçirdi. Pervari merkezinde ikamet etmekte olan Kardeşi Şeyh Münevver 1977 tarihinde vefat etmesi üzerine kendileri Asıl köyleri olan Güleçler (Hınuk) köyüne babasının yerine geçti. 
Şeyh Müşerref Hazretlerinin mahtût Dîvân’ı ile bir çok şiirleri bulunmaktadır. Şeyh Müşerref’in Molla Bedreddîn Efendi’ye gönderdiği on dokuz Arapça ve bir Kürtçe manzûm mektubu, dostlarıyla yaptığı Hac yolculuğu hakkındaki manzûmesi, Trabzon hakkında Arapça bir manzûmesi, Farsça bir tarih manzumesi, Şeyh Şerafeddîn Hazretleri hakkında yazdığı iki Arapça kasîdesi, Şeyh Muhammed Kazım Hazretleri’ne yazdığı bir mersiyesi ve Tillo’daki Kal’atu’l-Ustâd için yazdığı Arapça manzumesi mevcut. Şeyh Müşerref Hazretleri, şiirleri pek çok kişi tarafından ezberlenen önemli bir şâir idi.

Bir de nimet elden uçup gittikten sonra kadrini yeni yeni bilmeye başladığımız zamanlar için söylenen söz yerinde olacaktır:
“Ol Mahiler ki, Derya içredir deryayı bilmezler.”

“Ya Baki Entel Baki”(Baki olan Allan cc.’tır.)
Allah cc. bizi hayır ve bereketinden faydalandırsın. İnşaAllah. 
Allah bizi onların hatırına versin. Himmet ve feyizlerinden mahrum etmesin Âmin…

M. Şakir ÖZMAZI

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Orhan Eryilmaz 6 yıl önce

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun

Avatar
Selam oturan 4 yıl önce

Keşke görseydim......

Avatar
Djfjjf 4 yıl önce

Allh rahmet eylesin islh mekani cennt olsn