Bu haber kez okundu.

RAMAZANDA NASIL BESLENMELİYİZ
banner229
Siirt Halk Sağlığı Müdürü Dr. Bahadır Özdemir, Ramazan ayında beslenme alışkanlıklarının önemli ölçüde değiştiğini kaydetti.
Bu ayda 3 ana öğünden oluşan günlük beslenme düzeninin, iftar ve sahur olmak üzere iki öğüne düştüğünü belirten Dr. Özdemir, Ramazan ayında sağlık sorunlarının oluşmasını engellemenin sanıldığı kadar zor olmadığını belirtti.
SAHURA MUTLAKA KALKILMALI
Dr. Özdemir, sahurun bireyleri oruca hazırlayan en önemi öğün olduğunu ifade ederek, ''uyanamama'' bahanesiyle sahurun asla atlanılmaması gerektiğini kaydetti. Akşam yenilen yiyeceklerle oruç tutulduğunda, açlık döneminin daha da uzadığını ve kan şekerinin düşmesine neden olduğunu dile getiren Dr. Özdemir, şunları söyledi: ''Kan şekerinin dengeli gitmesi için sahura mutlaka kalkılmalı ve kan şekerinde ani değişiklik yaratmayacak, emilimi yavaş olup midede uzun süre kalacak protein ve lif içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir.
  Çünkü, Ramazanda bireylerin günlük enerji, protein, vitamin ve mineral ihtiyacı değişmemekte ancak aç kalınan süre uzamaktadır. Bu nedenle sahurda çok yemek yerine daha yavaş sindirilen ve daha uzun süre tokluk hissi sağlayan proteinli ve lifli yiyecekler tercih edilmelidir.
Bu besinler; tam tahıllı ürünler, süt ürünleri, et çeşitleri, yumurta, sebze ve meyvelerdir. Lifli yiyecekler tercih edilerek, Ramazanda en sık görülen sorunlardan biri olan kabızlık problemi de önlenebilmektedir. Beyaz undan yapılmış hamur işleri ve şekerli yiyeceklerden ise, insülin salgısını uyararak çabuk acıkmaya neden oldukları ve kabızlığı tetikledikleri için kaçınılmalıdır.''
REFLÜ RAMAZANDA SIK GÖRÜLÜYOR
Dr. Özdemir, Ramazanda en sık görülen sağlık problemlerinden birisi olan reflüden korunmak için kızartma ve kavurmalar, salam, sucuk, sosis gibi çok yağlı ve çok baharatlı, tuzlu yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini vurgulayarak, bu tarz yiyeceklerin çok fazla susamaya neden olacağı için oruç tutmayı daha da güçleştireceğini anlattı.
 Tüm gün aç kalan kişilerin iftarda 3-4 çeşit yemeği bir arada ve hızlı bir şekilde tüketerek boş mideye biranda yüklendiklerini kaydeden Dr. Özdemir, şunları kaydetti: ''Bu ise, midede ağırlık, bulantı, gaz, yanma ve kabızlık gibi sorunlara neden olmaktadır. Bu problemleri önlemek için iftar, su veya hurma ile açıldıktan sonra yağ oranı az olan iftariyelikler ve 1 kase çorba ile birkaç dilim kepekli veya tam tahıllı ekmek tüketilmelidir.
 Yarım veya bir saat ara verildikten sonra akşam yemeğine geçilmelidir. Bu öğün için ızgara, haşlama veya fırında pişirilmiş et, tavuk veya balık yemekleri ile zeytinyağlı sebze yemekleri veya etli sebze yemekleri ve yanında salata, yoğurt ve birkaç dilim ekmekten oluşan menüler idealdir. Ekmek yerine makarna veya pilav gibi yiyecekler de tüketilebilir. Ancak ağır hamur işleri, kızartma ve kavurmalar, tatlılar gibi yiyeceklerden uzak durulmalıdır.''
BOL BOL SIVI TÜKETİN, YÜRÜYÜŞ YAPIN
Dr. Özdemir, bir yetişkinin günlük sıvı gereksinimin 1,5-2 litre olduğuna dikkati çekerek, bu nedenle iftar ile sahur arasındaki zamanın iyi değerlendirilmesi ve bol bol sıvı tüketilmesi gerektiğini söyledi. Dr. Özdemir, akşam yemeğinden 1 veya 2 saat sonra yapılan ve 30-45 dakika süren yürüyüşler ile metabolizmanın yavaşlamasının ve besinleri depolamasının önlenebileceğini de ifade etti.
RAMAZANDA BESLENME ÖNERİLERİ:
1. Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.
2. Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra 1-1,5 saat arayla olacak şekilde iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.
3. Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
4. Susama hissi duyulmasa bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir.
5. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği (kırmızı ya da beyaz et olabilir) , sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.
6. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.
7. Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir.
8. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
9. İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır.
10. Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.
11. Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.